Lesson: Going to a Meyhane in Beşiktaş to Drink Rakı – Audio
Turks love to meet their friends and have long conversations about anything while drinking rakı and eating mezes in Meyhanes. You can always find something to eat to your delight and enjoy combining it with rakı which is an anise-flavored strong drink.
Download the audio
Download the transcript and the grammar notes
Transcript
Erkek: İşte ne yapacağımı ben de bilmiyorum.
Kız: E Seviyorsan git konuş.
Erkek: Sen benim yerimde olsan, gider konuşur muydun?
Kız: Kesinlikle! Böyle sürekli onu düşünmek yerine en azından bir sonuca ulaşırsın.
Erkek: Sence Emre olsa bu durumda ne yapardı?
Kız: Ne yapacaksın şimdi Emre’yi. Boşversene. Bak ben sana ne yapman gerektiğini söylüyorum. Ayşe’nin tatilden dönmesini bekle! Sonra hemen onunla konuş. Hangi gün geliyordu?
Erkek: Cumartesi.
Kız: Tamam çok güzel işte. Sadece 2 gün kalmış!
Erkek: Off nasıl bekleyeceğim ben o 2 günü! Keşke hemen Cumartesi olsa…
Kız: Ah Allahım! Olur olur. Boşver sen. Haydarinin tadı nasıl?
Erkek: Hmmm fena değil. Ben zeytinyağlı favayı daha çok sevdim.
Translation
Man: Well, I don’t know what to do.
Girl: If you love (him/her), go and talk.
Man: If you were in my shoes, would you talk?
Girl: Absolutely! Instead of thinking about it all the time, at least you get a result.
Man: What do you think Emre would do in this situation?
Girl: Why do you care what Emre would do? (What are going to do with Emre?) Let it go. Look, I’m telling you what to do. Wait for Ayşe to come back from vacation! Then talk to her immediately. What day is she coming?
Man: Saturday.
Girl: Okay, so beautiful. Only 2 days left!
Man: How am I gonna wait those two days! If only it was Saturday…
Girl: Oh God! It’ll be Saturday. Forget about it now. How does haydari taste?
Man: Hmmm not bad. I liked fava with olive oil more.
Grammar Notes
Eee?
So what?
Ee ne bekliyorsun?
What are you waiting for?
Ee seviyorsan git konuş!
If you like him/her, go and talk!
Sen benim yerimde olsan, gider konuşur muydun?
If you were me, would you go and talk to him/her?
Sence Emre olsa bu durumda ne yapardı?
What do you think what would Emre does in the circumstances?
Keşke hemen Cumartesi olsa
I wish Saturday would come fast
—
Çok uzun süredir görüşmemiştik. * This is covered just in the next lesson
We haven’t seen each other for a very long time.
İş güç (idioms)
Grindstone
İş güç. Senin nasıl gidiyor?
I’m mostly working. How’s it going for you?
İşte…
Here it is, here we are
İşte, ne yapacağımı ben de bilmiyorum.
Here it is, I don’t know what to do either.
Böyle sürekli onu düşünmek yerine en azından bir sonuca ulaşırsın.
Instead of thinking her over and over again like this, at least you’d get a result
Boşversene
Never mind, screw that
-sAnA gives the meaning of impatience. It can be translated as “Why don’t you?” or “Why do you?”.
Kapıyı açsana!
Why don’t you open the door!
Kapıyı açsanıza! (For the plural)
Why don’t you open the door!
—
Bak ben sana ne yapman gerektiğini söylüyorum.
Look I’m telling you what you need to do.
Ayşe’nin tatilden dönmesini bekle!
Wait for Ayşe to come back from vacation.
Vocabulary
Süre
Time, duration
Uzun süre
Long time
Görüşmek
To meet
İş güç
Grindstone (expression)
Yoğun
Dense
Hafta
Week
Azalmak
To decrease
Sürekli
Continuous
Sonuç
Result
Ulaşmak
Reach
Durum
Status, situation
Tatil
Holiday
Gün
Day
Cumartesi
Saturday
Keşke
I wish, if only
Haydari
A type of appetizer/mezze made with yogurt
Fava
A type of appetizer/mezze