Lesson: Big Istanbul Earthquake and What to Have in an Earthquake Bag – Audio
“Beklenen Büyük İstanbul Depremi” is the nightmare of Istanbulites. For example, if you are looking for a flat, one important criterion is how strong is the building. Scientists have been anticipating two big earthquakes having at least of 7.0-magnitude to hit the huge city.
Download the audio
Download the transcript and the grammar notes
Transcript
Kız: Bu sefer iyi sallandık ama… Hissettiniz değil mi?
Erkek: Tabii. Ben tam evden çıkıyordum, bir anda baya salladı.
Kız: Aynen. Biz de kahvaltı yapıyorduk. Tabaklar, bardaklar her şey sallanmaya; ses çıkarmaya başladı. Baya korkutucuydu.
Erkek: Kardeşim de duş alıyordu deprem olurken. Ne şanssız bir durum!
Kız: Evet… Nerede yakalayacağı hiç belli olmuyor.
Erkek: İyi ki 5.7 şiddetinde. Yani öyle beklenen büyük İstanbul depreminin yanında hiçbir şey.
Kız: Kesinlikle. Zaten direkt hazırlık yapmaya başladık. Deprem çantası hazırlayacağız.
Erkek: Ben çoktan hazırladım.
Kız: Neler koydun içine?
Erkek: Yanii, depremin ardından yaşaman için ne gerekiyorsa koyuyorsun aslında. Su, yiyecek, ilaç kullanıyorsan ilaç, el feneri, pil, iletişim kurabilmen için radyo, soğuktan korunman için battaniye, giysi, kimlik bilgilerini gösteren bir evrak.
Kız: Evet. Bugün hazırlayacağım ben de…
Erkek: Bir an önce hazırlasan iyi edersin. Ne zaman geleceği hiç belli olmuyor gördüğün üzere.
Translation
Girl: This time it shook a lot. You felt it, right?
Man: Sure. I was just leaving the house, it suddenly shook a lot.
Girl: Exactly. We were having breakfast. Plates, glasses, everything started to shake and make noise. It was pretty scary.
Man: My brother was also taking a shower while the earthquake happened. What an unfortunate situation!
Girl: Yes… It is not clear where it will catch you.
Man: Thank god it was 5.7. So nothing compared to the big Istanbul earthquake that we are expecting.
Girl: Absolutely. We have already started making preparations directly. We will prepare an earthquake bag.
Man: I’ve already prepared it.
Girl: What did you put in it?
Man: Well, you actually put whatever you need to survive after the earthquake. Water, food, medicine, if you’re using any, flashlight, battery, radio for communication, blanket for protecting from cold, clothing, a document that shows identification.
Girl: Yeah. I will prepare today too …
Man: You’d better prepare it as soon as possible. As you can see, it is not clear at all when it’ll hit.
Grammar Notes
Sallamak
To shake (someone/something)
Sallanmak
To shake
Ben tam evden çıkıyordum, bir anda baya salladı.
I was just getting out of the house, it suddenly shook very strongly.
Biz de kahvaltı yapıyorduk.
We too were having breakfast.
Kardeşim de duş alıyordu deprem olurken.
My brother was taking shower when the earthquake was occurring.
—
Nerede yakalayacağı hiç belli olmuyor.
You never know where it catches you.
Tabaklar, bardaklar her şey sallanmaya; ses çıkarmaya başladı.
Plates, glasses everything started to shake and make noises.
The conjunction “yanında”
Yani öyle beklenen büyük İstanbul depreminin yanında hiçbir şey.
So, compared to the expected Istanbul Earthquake, this is nothing.
Another use of “yanında”.
Yanında olmak
Have it with you
Fatura yanınızda mı efendim?
Do you have the bill with you
Zaten direkt hazırlık yapmaya başladık.
We have directly started making preparations.
Ben çoktan hazırladım.
I have prepared it already.
The participle -An
Kimlik bilgilerini gösteren bir evrak.
A document showing the credentials.
İyi edersin / iyi eder etc.
This structure is very commonly used and can be said for all the personal pronouns.
… conditional (-sA), iyi eder.
Kurallara uyarsa iyi eder.
S/he’d better follow the rules.
Bir an önce hazırlasan iyi edersin.
You’d better prepare it as soon as possible.
… belli olmuyor.
Ne yapacağın belli olmuyor.
It is not clear what you will do.
Ne zaman geleceği hiç belli olmuyor gördüğün üzere.
As you can see, it’s not clear when it’ll come.
Vocabulary
Sallamak
To shake (someone/something)
Sallanmak
To shake
Bu sefer
This time
Hissetmek
To feel
Çıkmak
To exit, to go out
Bayağı
Pretty (much)
Tabak
Plate
Bardak
Glass
Kahvaltı
Breakfast
Korkutucu
Scary
Yakalamak
To catch
Belli
Certain
Şiddet
Severity
Beklenen
Expected
Koymak
To put
Aslında
Actually, In fact
İlaç
Medicine
El feneri
Flashlight
İletişim kurmak
To contact
Korunmak
To be protected
Battaniye
Blanket
Giysi
Clothes
Evrak
Document