Lesson: Erasmus Program: Going to Turkey to Study – Audio
Erasmus program is a student exchange program established in 1987. Thanks to it, students can study some part of their undergraduate education in another country. In the dialogue, we’ll hear a conversation between a Turkish student and an advisor.
Download the audio
Download the transcript and the grammar notes
Transcript
Danışman: Merhaba Sabrina. Hoşgeldin
Öğrenci: Merhaba hocam. Müsait misiniz?
Danışman: Evet tabii. İçeri buyur.
Öğrenci: Erasmus hakkında bilgi almaya gelmiştim.
Danışman: İkinci sınıf öğrencisiydin değil mi?
Öğrenci: Evet, doğru.
Danışman: Dil sınavına girdin mi?
Öğrenci: Hayır henüz girmedim.
Danışman: Erasmus’a gitmek için ilk koşulumuz üniversitenin hali hazırda ilk yılını tamamlamış olmaktır. Sen de bunu yapıyorsun.
Öğrenci: Evet.
Danışman: Daha önce Erasmus’a katılmamış olman da gerekli. Fakat senin gitmediğini varsayıyorum.
Öğrenci: Hayır daha önce farklı bir ülkeye okumaya gitmedim.
Danışman: Çok güzel. Bir sonraki ve en önemli şartlarımızdan biri de gideceğin ülkenin öğretim dilini bilmek ki bu genelde İngilizce oluyor. Senin İngilizce dil bilgin hangi seviyede?
Öğrenci: İyi konuşup yazıyorum aynı zamanda anlayabiliyorum fakat kendimi hiç ölçmedim.
Danışman: Anlıyorum. Erasmus’a gidebilmek için İngilizce dil bilgini ölçen bir sınav yapıyoruz.
Öğrenci: Peki bu sınav ne zaman oluyor?
Danışman: Bu sınav her sene tekrarlanıyor. Bu sene bir sonraki ay yapılacak istersen katılabilirsin.
Translation
Consultant : Hello, Sabrina. Welcome
Student : Hello, sir. Are you available?
Consultant : Yes, sure. Come in.
Student : I came to learn about Erasmus.
Counselor : You were a second year student, right?
Student : Yes, it’s true.
Consultant : Did you take the language exam?
Student : No, I haven’t entered it yet.
Consultant : Let me start explaining from the beginning. Our first condition to go to Erasmus is to have completed the first year of the university. You do it too.
Student : Yes.
Consultant : You must also have not joined the Erasmus (Program) before. But I assume that you have not gone.
Student : No, I haven’t been to a different country before in order to study.
Consultant : Very good. One of our next and most important conditions is to know the language of the country you are going to, which is usually English. What level of English language do you have?
Student : I speak and write well, I can understand at the same time, but I have never tested myself.
Consultant : I see. In order to go to Erasmus, we are doing an exam that measures your English grammar.
Student : So when does this exam take place?
Consultant : This exam is repeated every year. This year, it’ll be held next month, you can join if you want.
Grammar Notes
Hakkında
About
Senin hakkında konuşuyor.
S/he talks about you.
Bilgi almak
Obtain information
Erasmus hakkında bilgi almaya gelmiştim.
I came to obtain information about Erasmus .
Baştan
From the beginning
O zaman baştan açıklamaya başlayayım.
Then let me start explaining from the beginning.
İlk koşul … / ilk şart
First condition …
Bir şeyin ilk koşulu
First condition of something
Araba sürmenin ilk koşulu ehliyet sahibi olmaktır.
First condition of driving is to have a licence.
İngilizce bilmek
To speak English (lit. To know English)
Bu üniversiteye girebilmenin ilk şartı İngilizce bilmektir.
The first condition of entering this university is to speak English.
Sağlıklı olmanın ilk koşulu dengeli beslenmedir.
First condition of being healthy is to eat balanced.
Erasmus a gitmek için ilk koşulumuz üniversitenin hali hazırda ilk yılını tamamlamış olmaktır.
Our first condition for going to Erasmus is to have completed the first year of the university.
Daha önce Erasmus’a katılmamış olmak
To have not joined Erasmus before.
Daha önce Erasmus’a katılmamış olman da gerekiyor.
You should also not have joined Erasmus before.
-I varsaymak
Yaptığını varsayıyorum.
I assume that you have done it.
Fakat senin gitmediğini varsayıyorum.
But I assume that you have not gone.
Farklı bir ülkeye okumaya gitmek
To go to another country to study
Hayır daha önce farklı bir ülkeye gitmedim.
No, I have not gone to a different country before.
—
Şu an hangi seviyedesin?
What level are you right now?
Senin İngilizce dil bilgin hangi seviyede?
lit. What level is your English Language knowledge?
—
-I ölçmek
-I ölçmek
To measure, to test
Boyumu hiç ölçmedim.
I’ve never measured my height.
İyi konuşup yazıyorum, aynı zamanda anlayabiliyorum fakat kendimi hiç ölçmedim.
I speak and write well, I can also understand, but I have never tested myself.
—
-A hak kazanmak
-A hak kazanmak
To qualify
Bu sınavda iyi performans gösterenler iyi liselere gitmeye hak kazanıyorlar.
Those who show a good performance in this exam qualify for entering good high schools.
Bu sınavdan belli bir notun üstünde alırsan başka bir ülkeye okumaya gitmeye hak kazanıyorsun.
If you take this exam above a certain grade, you are entitled to go to another country.
-DIğIndA
-DIğIndA
whensoever
Annem eve geldiğinde ben balkondaydım.
When my mother arrived, I was in the balcony.
Sınav için kayıt kısmı açıldığında başvurular kısmından başvurarak kaydını gerçekleştirebilirsin.
When the registration section for the exam is opened, you can register by applying from the applications section.
-ArAk
-ArAk
By
Çorbayı sürekli karıştırarak on dakika pişiriyoruz.
We cook the soup for on minutes by mixing constantly.
Okulumuzun internet sitesine girerek duyurular kısmını kontrol edebilirsin.
You can check the announcements section by entering our school website.
Vocabulary
Müsait
Convenient, available
İçeri
İnside
Dışarı
Outside
Sınav
Exam
Koşul
Condition
Hali hazırda
At present
Tamamlamak
To complete
Katılmak
To join
Varsaymak
To assume, to suppose
Farklı
Different
Şart
Condition
Bilgi
Knowledge
Öğretim
Education
Hak kazanmak
To have a right to
Duyuru
Announcement
Tekrarlamak
To repeat
Ülke
Country
Kayıt
Registry
Kayıt olmak
To enroll
Tarih
Date
Saat
Hour
Basit
Easy
Kısım
Section