Lesson: Ask Someone Out in Turkish – Audio
It’s always easier to learn a foreign language if you are in a relationship with a native person. And you never know when and where you’ll fall in love. In the dialogue, you’ll hear two persons going to date in Beyoğlu.
Download the audio
Download the transcript and the grammar notes
Transcript
Ahmet: Merhaba, nasılsın?
Ayşe: İyiyim, sen nasılsın?
Ahmet: Çok teşekkür ederim. Seninle bir şeyler konuşmak istiyorum.
Ayşe: Tabii…
Ahmet: Bu akşam sinemada çok güzel bir film var. Belki benimle gelmek istersin diye düşündüm.
Ayşe: Olabilir.
Ahmet: Sonrasında da birlikte akşam yemeği yiyebiliriz belki.
Ayşe: Aaa aslında daha iyi bir planım var. Benim bugün bir tiyatro oyununa iki adet biletim var. Sahne Beyoğlu’nda. İstersen, tiyatroya gidebiliriz. Sonrasında yemek yeriz.
Ahmet: Çok güzel fikir. Telefonunu alabilir miyim?
Ayşe: Tabii, 05482918426
Ahmet: Tamam istersen seni evden alabilirim ya da direkt Beyoğlu’nda buluşabiliriz.
Ayşe: Direkt Beyoğlu’nda buluşalım.
Ahmet: Tamam görüşmek üzere.
… Akşam yemeğinde
Ahmet: Yemeği beğendin mi?
Ayşe: Evet, gayet güzel. Peki ya sen?
Ahmet: Ben de çok beğendim. Biliyor musun yediklerimizin tadı ruh halimize göre değişiyormuş. Yani mutlu ve sevdiğin insanlarla yemek yiyorsan, yemeğin tadı daha güzel geliyormuş.
Ayşe: Bilmiyordum. Aslında mantıklı geldi.
Ahmet: Evet, ben de şu anda yemeğin tadı mı güzel yoksa seninle olduğum için mi güzel geliyor onu düşünüyorum.
Ayşe: Hmm. Güzel bir iltifat. Hoşuma gitti.
Ahmet: Bir şey sorabilir miyim sana?
Ayşe: Tabii ki.
Ahmet: Erkek arkadaşın var mı?
Ayşe: Hayır yok. Senin kız arkadaşın var mı?
Ahmet: Hayır.
Ayşe: Buna gerçekten sevindim.
Translation
Ahmet: Hello, how are you?
Ayşe: I’m fine, how are you?
Ahmet: Thank you very much. I want to talk to you about something.
Ayşe: Sure…
Ahmet: There is a very nice movie in the cinema tonight. I thought maybe you’d like to come with me.
Ayşe: Possible.
Ahmet: Maybe we can have dinner together after that.
Ayşe: Aaa actually I have a better plan. I have two tickets to a theater play today. The play is in Beyoğlu. If you want, we can go to the theater. After that, we eat.
Ahmet: Very good idea. Can I have your phone?
Ayşe: Sure, 05482918426
Ahmet: Okay, if you want, I can pick you up at home or we can meet directly in Beyoğlu.
Ayşe: Let’s meet at Beyoğlu directly.
Ahmet: Okay, see you.
… At the dinner
Ahmet: Do you enjoy the food?
Ayşe: Yes, it’s fine. What about you?
Ahmet: I also liked it. Did you know that the taste of what we eat varies according to our mood. So if you are eating with happy and beloved people, the taste of the food will be better.
Ayşe: I didn’t know that. It actually makes sense.
Ahmet: Yes, I’m thinking if the taste is good because the food is good or because I am with you right now.
Ayşe: Hmm. A nice compliment. I like it.
Ahmet: Can I ask you something?
Ayşe: Of course.
Ahmet: Do you have a boyfriend?
Ayşe: No, I don’t. Do you have a girlfriend?
Ahmet: No.
Ayşe: I’m really happy about that.
Grammar Notes
-lA konuşmak
Ablanla konuştun mu?
Did you talk to your big sister?
Seninle bir şey konuşmak istiyorum.
I want to talk to you something.
-A söylemek
Babama her şeyi söyleyeceğim!
I’ll tell everything to my dad!
… diye
“Diye” has many meanings
Diye
Called
Bunu bana Ayşe diye biri verdi.
Someone called Ayşe gave it to me.
Diye
With the intention of, thinking that
Beğenirsin diye aldım.
I bought this thinking that you’d like it.
Belki benimle gelmek istersin diye düşündüm.
I thought maybe you’d like to come with me.
-A biletim var.
I have a ticket to …
Sezen Aksu konserine iki biletim var.
I have two tickets to Sezen Aksu’s concert.
Benim bugün bir tiyatro oyununa iki adet biletim var.
I have two tickets to a theater play today.
Evden almak
To pick someone up
Tamam istersen seni evden alabilirim ya da direkt Beyoğlu’nda buluşabiliriz.
Okay, if you want, I can pick you up from home or we can meet directly in Beyoğlu.
-A göre
-A göre
According to
Biliyor musun yediklerimizin tadı ruh halimize göre değişiyormuş.
Do you know that the taste of what we eat varies according to our mood.
Sana göre / Bana göre
For you / for me
Bu ayakkabı bana göre değil.
These shoes are not for me.
-I güzel geliyor.
To like
Sesi çok güzel geliyor
lit. Her/his voice comes very beautiful. / I like her/his voice.
Yani mutlu ve sevdiğin insanlarla yemek yiyorsan, yemeğin tadı daha güzel geliyormuş.
So if you are eating with happy and beloved people, the taste of the food will be better.
Senden hoşlanıyorum.
I like you.
Seni seviyorum.
I love you.
Hoşuma gitti.
I like it.
-A sevinmek.
Buna sevindim.
I’m glad about that.
Vocabulary
Bu akşam
Tonight
Sonrasında
Afterwards
Belki
Maybe
Sahne
Stage, scene
Tiyatro oyunu
Theater play
Bilet
Ticket
Buluşmak
To meet
Gayet
Quite
Ruh hali
Mood
Değişmek
To change
Mutlu
Happy
Mantık
Logic
Mantıklı
Logical
İltifat
Compliment