Notes
–(y)Abil (ability) + ecek (future)
when expressing the actions that you can’t perform now but you will perform in the future
Yapabilecek
She/He/It will be able to do
Yemek kursunu bitirince, kek yapabileceksin
When you finish the cooking course, you’ll be able to make a cake
| Present Tense | Future Tense | Past Tense | Reported Past Tense | |
| BEN | Sevebiliyorum | Sevebileceğim | Sevebildim | Sevebilmişim |
| SEN | Sevebiliyorsun | Sevebileceksin | Sevebildin | Sevebilmişin |
| O | Sevebiliyor | Sevebilecek | Sevebildi | Sevebilmiş |
| BİZ | Sevebiliyoruz | Sevebileceğiz | Sevebildik | Sevebilmişiz |
| SİZ | Sevebiliyorsunuz | Sevebileceksiniz | Sevebildiniz | Sevebilmişsiniz |
| ONLAR | Sevebiliyorlar | Sevebilecekler | Sevebildiler | Sevebilmişler |
Eğer böyle devam edersen, yapamayacaksın
If you continue like this, you won’t be able to do it
Gör bak! Yapamayacaklar
Wait and see! They won’t be able to do it
| Present Tense | Future Tense | Past Tense | Reported Past Tense | |
| BEN | Sevemiyorum | Sevemeyeceğim | Sevemedim | Sevememişim |
| SEN | Sevemiyorsun | Sevemeyeceksin | Sevemedin | Sevememişsin |
| O | Sevemiyor | Sevemeyecek | Sevemedi | Sevememiş |
| BİZ | Sevemiyoruz | Sevemeyeceğiz | Sevemedik | Sevememişiz |
| SİZ | Sevemiyorsunuz | Sevemeyeceksiniz | Sevemediniz | Sevememişsiniz |
| ONLAR | Sevemiyorlar | Sevemeyecekler | Sevemediler | Sevememişler |
Japonya’da Japonca anlayabilecek misin?
Will you be able to understand Japanese in Japan?
Sorunsuz bir şekilde tamir edebilecek misin?
Will you be able to repair with no problems?
| Present Tense | Future Tense | Past Tense | Reported Past Tense | |
| BEN | Alabiliyor muyum? | Alabilecek miyim? | Alabildim mi? | Alabilmiş miyim? |
| SEN | Alabiliyor musun? | Alabilecek misin? | Alabildin mi? | Alabilmiş misin? |
| O | Alabiliyor mu? | Alabilecek mi? | Alabildi mi? | Alabilmiş mi? |
| BİZ | Alabiliyor muyuz? | Alabilecek miyiz? | Alabildik mi? | Alabilmiş miyiz? |
| SİZ | Alabiliyor musunuz? | Alabilecek misiniz? | Alabildiniz mi? | Alabilmiş misiniz? |
| ONLAR | Alabiliyorlar mı? | Alabilecekler mi? | Alabildiler mi? | Alabilmişler mi? |
Düğüne gelemeyecek misiniz? Çok üzgünüm
Won’t you be able to come to the wedding? I am very sorry
Kuruyamayacak mısın?
Won’t you be able to dry?
| Present Tense | Future Tense | Past tense | Reported past tense | |
| BEN | Sevemiyor muyum? | Sevemeyecek miyim? | Sevemedim mi? | Sevememiş miydim? |
| SEN | Sevemiyor musun? | Sevemeyecek misin? | Sevemedin mi? | Sevememiş miydin? |
| O | Sevemiyor mu? | Sevemeyecek mi? | Sevemedi mi? | Sevememiş mi? |
| BİZ | Sevemiyor muyuz? | Sevemeyecek miyiz? | Sevemedik mi? | Sevememiş miyiz? |
| SİZ | Sevemiyor musunuz? | Sevemeyecek misiniz? | Sevemediniz mi? | Sevememiş misiniz? |
| ONLAR | Sevemiyorlar mı? | Sevemeyecekler mi? | Sevemediler mi? | Sevememişler mi? |
Vocabulary
Düğün
Wedding
Üzgün
Sad
Kurumak
to dry
Sorun
Problem
Sorunsuz
Without Problem
Devam etmek
to continue
Yemek kursu
Cooking course