Lesson: Make Friends in the University – Audio
One of the most important reasons to learn a foreign language is to meet new people. If you come to Turkey to study at a university, it’ll be easier for you to make friends. In the dialogue, you’ll hear two classmates trying to understand whether they are in the right classroom or not.
Download the audio
Download the transcript and the grammar notes
Transcript
Kemal: Pardon, ben ilk dersi kaçırdım da. Bilmem gereken bir şey var mı? Hoca dersin işleyişi hakkında önemli bir şey söyledi mi?
Esin: Hmm ben de geç geldim sınıfa. Bildiğim kadarıyla 2 tane vize olacak. Final tarihi henüz belli değil. Bir de bu arada iki tane ödev verilecekmiş.
Kemal: Devam zorunluluğu var mı?
Esin: Bildiğim kadarıyla yok ama dersler birbirini takip ettiği için “gelmezseniz geçemeyebilirsiniz” dedi hoca.
Kemal: Hmm. Peki ödev tarihleri belli mi?
Esin: Hayır, ödev verildiği ders, sınıfta olmak zorundasın. Eğer kaçırırsan ödevden de puan alamazsın maalesef.
Kemal: Yani, devam zorunluluğu yok ama var.
Esin: Evet, sanki biraz öyle.
Kemal: Bilmiyorum, istatistik dersini sevdiğim için geçebileceğimi düşünüyorum ama ders için çok zor diyorlar.
Esin: Ben de duydum ama bence çalışırsak geçeriz.
Kemal: Tabii, 22 kredim var bu dönem. Hangi derse çalışmalıyım bilmiyorum. Yeterince zaman yok maalesef.
Esin : Hmm… Evet, tabii.
Kemal: İsmim Kemal bu arada. Senin ismin ne?
Esin: Esin ben de. Memnun oldum.
Kemal: Ben de memnun oldum.
Esin: Hangi bölümdensin?
Kemal: Bilgisayar mühendisliği ama elektrik ve elektronik mühendisliğiyle çift anadal yapıyorum.
Esin: Şimdi anlaşıldı çok fazla dersinin olması…
Kemal: Senin bölümün ne?
Esin: Kimya mühendisliği.
Translation
Kemal: Sorry, I missed the first lesson. Is there anything I should know? Did the teacher say anything important about how the course will be conducted?
Esin: Hmm, I also came to the class late. As far as I know, there will be 2 visas, The final date is not yet clear. In the meantime, two homework assignments will be given.
Kemal: Is there compulsory attendance?
Esin: As far as I know, the lessons follow each other, “you may not pass if you do not come,” said the teacher.
Kemal: Hmm. So are the homework dates clear?
Esin: No, but you must attend the class the day homework is given. Unfortunately, you can not get any mark from homework if you miss it.
Kemal: So, there is no obligation to attend, but there is.
Esin: Yes, it is a little bit like that.
Kemal: I don’t know, I think I can pass because I love statistics lesson, but they say this course is very difficult.
Esin: I heard it, but I think we will pass if we study.
Kemal: Sure, I have 22 credits this semester. I don’t know which lesson I should study. Unfortunately, there is not enough time.
Esin : Hmm. Yes, of course.
Kemal: My name is Kemal, by the way. What’s your name?
Esin: I’m Esin. Nice to meet you.
Kemal: Nice to meet you, too.
Esin: Which department are you from?
Kemal: I am making a double major with computer engineering and electrical and electronic engineering.
Esin: Now it seems clear that you have many courses taken.
Kemal: What is your department?
Esin: Chemical engineering.
Grammar Notes
… için …
For, in order to
Valizimi hazırlamak için eve erken geldim.
I came home in order to prepare my luggage.
Evet, ben de istatistik dersi için geldim.
Yes, I too came for the statistics lesson.
…için…
Because
İstatistik dersini sevdiğim için geçebileceğimi düşünüyorum ama ders için çok zor diyorlar.
I think I can pass because I love statistics lesson, but they say it is very difficult for the lesson.
… hakkında …
Benim hakkımda ne düşünüyorsun?
What do you think about me?
Hoca dersin işleyişi hakkında önemli bir şey söyledi mi?
Did the teacher say anything important about how s/he’ll teach the lesson?
Bildiğim kadarıyla …
Bildiğim kadarıyla …
As far as I know …
Bildiğim kadarıyla 2 tane vize, yani ara sınav olacak.
As far as I know, there will be 2 visas, ie midterm exam.
Bir de …
And, in addition to that
Bir de arada iki tane ödev verilecekmiş.
And, In the meantime, two homework will be given.
Ödev verildiği ders, sınıfta olmak zorundasın.
The lesson the homework is given, you have to be in the class.
Sanki…
It’s like, seems like
Sanki sultan olmak istiyor.
Seems like s/he wants to be a sultan.
Evet, sanki biraz öyle.
Yeah, seems like that.
-A Çalışmak
Yapmaya çalıştın mı?
Did you try to do it?
Hangi derse çalışmalıyım bilmiyorum.
I don’t know which lesson I should study.
Şimdi anlaşıldı çok fazla dersinin olması… (Inverted sentence)
Now it is understandable why you have many courses…
Çok fazla dersinin olması şimdi anlaşıldı.
Vocabulary
İstatistik
Statistics
Sınıf
Class
Ders
Lesson
Derslik
Sınıf
Kaçırmak
To miss
İşleyiş
The way the lesson is taught
Vize, ara sınav
Midterm
Ödev
Homework
Zorunluluk
Obligation
Devam zorunluluğu
Compulsory attendance
Sanki
Seems like
Biraz
A little
Öyle
Like that
(Dersi) geçmek
To pass the course
Maalesef
Unfortunately
Bilgisayar
Computer
Mühendis
Engineer
Mühendislik
Engineering
Çift anadal
Double major